Geyik İyidir
1-- Netscape firmasının başkanı elinde bir silahla asansöre biner. Asansörün içinde üç kişi vardır: Saddam Hüseyin, Muammer Kaddafi ve Bill Gates. Fakat,adamın elindeki silahta ise sadece iki kurşun?
Soru: Netscape başkanı kimleri vurur?
Cevap: Sadece Gates'i vurur (emin olmak için de iki el ateş eder--.
2-- Tek motorlu bir charter uçağı, içindeki yolcularla birlikte Seattle havaalanına yaklaşmaktadır. Yoğun sis nedeniyle görüş mesafesi 10 metre civarındadır. Uçağa boşlukta daireler çizdirerek öylesine havada dolanan pilot sisin dağılmasını beklemeye koyulur. Yaklaşık bir saat kadar sonra,yakıtı bitmek üzereyken sis az da olsa dağılır. Tam o anda karşısında bir bina belirir. Binanın beşinci katında biri çalışmaktadır ve uçağı görür. Bunun üzerine pilot, uçağın burnunu o yana vererek, pencereyi açar ve yanından geçerken adama doğru, "Hey, nerede olduğumu biliyor musun?" der. Binanın içindeki adamın yanıtı şöyle olur: "Bir uçağın kokpitindesin dostum?" Bunun üzerine pilot, dümeni aniden kırarak belirli bir açıyla manevra yapar ve bütün hava muhalefetine rağmen Seattle havaalanına mükemmel bir kör iniş yapar. Uçak öyle bir zamanlamayla inmiştir ki, park yerine geldiğinde aracın yakıtı da biter. Yolcular hemen pilotun yanına gelirler ve bu şartlarda pisti nasıl bulduğunu ve nasıl inebildiğini sorarlar. Pilot, şöyle der: "çok basit oldu. Binanın içinde gördüğüm adama basit bir soru sordum . Buna öyle bir cevap verdi ki,yüzde 100 doğru olmasına rağmen, hiçbir işime yaramıyordu. O an anladım ki,orası olsa olsa Microsoft'un teknik destek binası olabilirdi. Zaten oradan havaalanı da pek uzak değildir. Onu nirengi noktası olarak saptayıp gerekli manevrayı yaptım ve uçağı indirdim.
3-- Soru: Tavandaki bir ampulü değiştirmek için kaç tane Bill Gates gerekir?
Cevap: Bir tane. Ampulü yerine takar ve dünyanın o ampul etrafında dönmesini bekler.
4-- Soru: Tavandaki bir ampulü değiştirmek için kaç tane Microsoft yöneticisi gerekir?
Cevap: Gerekmez. çünkü, "karanlık", bir anda endüstri standardı ilan edilir.
5-- Soru: Tavandaki bir ampulü değiştirmek için kaç tane Microsoft teknik destek elemanı gerekir?
Cevap: Dört tane. Biri, "ampulün lisans kayıt numarasını söyler misiniz" demek için? Biri, "sistemi reboot ettiniz mi" demek için? Biri, "ampulü tekrardan install ettiniz mi" demek için. Sonuncusu da, "bizim ofiste de var ve gayet güzel çalışıyor, sorununuz donanımdan kaynaklanıyor olmalı" demek için.
6-- Eğer arabalarımızı Microsoft yapıyor olsaydı, bakin neler olurdu?
1.Arabalar arada sırada stop edecekti. Biz de arabadan inecek ve arabaya tekrar girecektik.
2.Arabalarda NT versiyonları hariç sadece tek bir koltuk bulunacaktı. Her ilave koltuk için de 99 dolar ödeyecektik.
3.Arabalardaki (el freni, hararet, yağ seviyesi, akü, motor-- gibi uyarı göstergeleri kalkacak yerlerini "genel koruma hatası" yazılı tek bir uyarı göstergesi alacaktı.
4.Hidrolik direksiyon, otomatik vites, air--bag, klima, ABS fren gibi özelliklere sahip araba almak istediğinizde yeni Windows versiyonunu almanız icap edecek. Bu ise 2 kat daha pahalı olacak, kilometrede 5 litre benzin yakacak ve araba sıkça stop edecek.
5.Arabalarda sun--roof olacak, ancak, açarsanız arabanız garanti kapsamı dışında kalacak.
6.Standart bir Microsoft modelinde sadece tek bir ayna bulunacak. Daha fazla ayna isterseniz 5 bin dolarlık multi--tasking versiyonunu satın almanız gerekecek.
7.Arabalar sadece Microsoft marka benzinle çalışacak. 8.Arabayi stop ettirmek için öce "çalıştır" düğmesine basacaksınız.
7-- Windows 95'i geliştiren programcılardan biri olur ve kendisini Cennet ya da Cehennem'e gönderecek olan komitenin karşısında bulur. Komite, programcıya kararı öncesinde iki yeri de görmek isteyip istemediğini sorar. Adam da "tabi, neden olmasın" der. meleklerden biri adamı alır ve harika bir plaja götürür. Kızlar güneşin altında voleybol oynamakta,rock and roll yapmakta, herkes inanılmaz eğlenmektedir."Vay canına!" der bizimki, "Cennet mükemmel bir yermiş!""Hayır" d i ye düzeltir melek, "orası cehennem'di. Şimdi gel de sana Cennet'i göstereyim".Efendim, bir süre sonra melek bizimkine başka bir yer daha gösterir. Bir yığın insan bir parkta tombala oynamakta ve güvercinlere darı atmaktadır."Burası Cennet mi?" diye sorar b izim Windows programcısı. "Evet" der melek. "O zaman ben de Cehennem'i seçiyorum" der ve bunu der demez bir anda kendini kaynayan bir kazanın içinde bulur. Kazanın altı alev alev yanmaktadır. "Hey " diye bağırır bizimki, "hani plaj nerde, hani müzik, hani kızlar".Meleğin cevabı kısa ve net olur: "Oluum, o sadece bir demoydu."
8-- Coca Cola'nın orijinal rengi yeşilmiş.
9-- Bir ineği merdivenlerden yukarı doru kendinizi izletmek mümkündür ama aşağıya doğru olamaz.
10-- En çok Rolce Royce Hong Kong ta varmış.
11-- Pulitzer'i kazanan tek başkan Kennedy imiş.
12-- En genç Papa 11 yaşında imiş.
13-- San Fransisco'daki kablolu arabalar, dünyadaki tek hareketli anıttır.
14-- Aynı harfi tekrar etmeden yazılabilen en uzun kelime İngilizce olup 15 harften oluşur "uncopyrightable."
15-- 111,111,111 x 111,111,111 = 12,345,678,987,654,321
16-- Hershey's Kisses çikolatalarını yapan makine çikolataların üzerinde hareket ettiği kayışı öpüyormuş gibi gözüküyormuş, bu yüzden bu ismi vermişler.
17-- Zeki insanların saçlarında daha çok gümüş, ve kurşun varmış.
18-- Sen hiç sahanda yumurta yedin mi? -- Evet -- Peki deplasmanda yedin mi?
19-- Adamın biri karısına inek demiş, beraberce inmişler...
20-- Çok iyi halk oyunları oynayan bir kazana ne deriz? İyi oynayan kazansın!..
21-- Philip bütün eşyalarının üstüne ismini yazmasına rağmen (Philip`s-- eşyalarını başkalarının alıp durmasına çok üzülmektedir. Bunun üzerine bir ağacın altında hüngür hüngür ağlamakta ve inlemektedir. Onu bu halde gören yöre halkı Philip`in ağladığı yere nefis bir isim bulur: Fi lipinler...
22-- Türkiye`nin en büyük araştırma merkezlerinden birinin dibinde gözleme satan Necmi Usta gözlemelerini iyice pişirdikten sonra soğuması için araştırma merkezinin duvarına dayamaktadır. Böylece araştırma merkezi de artık "Gözleme Dayalı Araştırma Merkezi" adını almıştır.
23-- Sana bi kıllık yapayım mi? (Kıllarını koyarsın içine--
24-- Ece üzüldüğü zaman ona ne derler? -- SadEce
25-- Benliğimi kaybettim, artık benlerimi nereye koyucam!..
26-- Mr. No nasıl bir insan? -- Çok hayırsever bir insan.
27-- Aaaa burada bir delik var, artık D'lerimi buraya koyarım.
28-- Ayda beş yüz milyon kazanmak ister misin? Evet O zaman aya git!..
29-- Atlantik Okyanusu'nda bir Titanik batmasından kötü ne olabilir? Ne? İki Titanik batması!..
30-- Kurt'tan gelen bu gü zel espriler sayfamızı şenlendirdi. Heyecanımızı bir atasözüyle pekiştirelim: "Zürafanın düşkünü, beyaz giyer kış günü."
31-- Senin bu söylediklerine kim inanır? -- Kadir İnanır...
32-- Bir fil elektrik direğinden daha yükseğe zıplayabilir mi? -- Elektrik direği zıplayamaz ki!..
33-- Elektrik sandalyesinde oturan idam mahkumu gardiyana ne demiş? -- Çok korkuyorum, elimi tutar mısın?..
34-- Kedinin tırmaladığı köpek ne demiş? -- Hiçbir şey, köpekler konuşmaz ki...
35-- Bir adamın kafası atmış, vücudu da eşşek... Bir adam yatmış, karısı da tekne...
36-- Christopher Colombus Amerika'da çölde yürürken tam karşısında bir laz ve bir kaz görmüş. Kendisine çok ilginç gelen bu olaydan ötürü bu çöle Laz Ve Kaz ismini veren bu önemli kaşiften sonra konuşma özürlü Amerikalılar Laz ve Kaz diyemedikleri için bölgeye Las Vegas adını koyup olayın anısına tam Laz ve Kazın bulundukları noktaya bir kumarhane kurmuşlardır...
37-- Selam, ben Aydan Şener -- Hadi yaa!... Ben de Dünyadan Neil Armstrong
38-- Aykut gol atamayınca ne der? -- I couldn't!
39-- Adamın biri bir gün eczaneye sinek ilacı almaya gitmiş ve eczacı ona "Sineğinizin nesi var acaba?" demiş.
40-- "Emaye tencere" desene -- Emaye tencere -- No, you are not a tencere.
41-- İki adam muhabbet yapıyormuş. Ne muhabbeti demişler, geyik muhabbeti demişler. Ne geyiği demişler, Ren geyiği demişler. Ne reni demişler, el freni demişler. Ne eli demişler, hanımeli demişler. Ne hanimi demişler, ev hanimi demişler. Ne evi demişler, dağ evi demişler. Ne dağı demişler, Ağrı Dağı demişler. Ne ağ r ısı demişler, bas ağrısı demişler. Ne başı demişler, kuşbaşı demişler. Ne kuşu demişler, muhabbet kuşu demişler. Ne muhabbeti demişler GEYİK muhabbeti demişler. Ne geyiği demişler...
42-- What is the similarity beyween Lady Di and Pink Floyd? -- Their last hit was The Wall!
43-- Washington'da bir bakire nasıl tanımlanır? -- Bill Clinton'dan hızlı koşabilen bir kız!
|