bayrak rerdem online   Rüşdi ERDEM Kişisel Web Sayfası x

20-4-2025

Sözlük İnsan Bilgi ASP Resimler Tespitler Yazılar Denizli Eğlence Mesaj
Geri

Pasta

    Fırına geldiğimde, ortalıkta ekmek görünmüyordu. Eski bir dostum olan fırıncı:
- Biraz bekleyeceksin hocam, dedi. İki-üç dakikaya kadar çıkartıyorum. Kenardaki tabureye oturup beklemeye koyulurken, içeriye yaşlıca bir adamın girdiğini gördüm. Eskimiş ceketinin sol yakası altında bir madalya parıldıyor ve yürürken hafifçe topallıyordu. Selâm verdikten sonra:
- Ekmeklerimi alayım, dedi. Benim ikizler acıkmıştır.
Fırıncı, adamın kendisine uzattığı torbayı alarak tezgâhın altına eğildi ve bir gün öncesine ait olduğu anlaşılan ekmeklerden dört beş tane koydu. Ekmeklerden bazılarının altı yanmış, bazıları da her nedense seklini kaybetmişti. Fırıncıya doğru sokularak:
- Neden taze ekmek vermiyorsun? dedim. Biraz sonra çıkacak ya!..
Fırıncı:
- Bozuk ekmekleri kendisi istiyor, dedi. Çok fakir olduğundan, ona yarı fiyatına veriyorum.
- Kim bu adam? diye sordum.
- Kore gâzilerinden, dedi. Oğluyla gelini bir trafik kazasında vefat edince, ikiz torunlarını yanına almıştı. Yıllardır onlara bakıyor, hem de çok az bir maaşla.
    Fırıncının anlattıkları karşısında içimin yandığını hissediyor ve ufak da olsa bir şeyler yapmak istiyordum.
- Aradaki farkı ben vereyim, dedim. Hiç olmazsa bugün taze ekmek yesinler. Fırıncı, teklifimi kabul etti ve biraz sonra çıkan sıcak ekmekleri büyük bir umursamazlıkla adamın torbasına doldururken:
- Çok şanslısın hacı amca, dedi. Çocuklar için bugün sana pasta gibi ekmek vereceğim.
    Yaşlı adam, bir evlât sevgisiyle kucakladığı torbayı göğsüne bastırırken:
- Allah senden razı olsun evlâdım, dedi. Bugün onların doğum günleri olduğunu nereden anladın?
Hayatın içinden Hatırlamak için bazı şeyleri.