Film Klişeleri
Boş uzayda daima bir takım sesler vardır.
Boş uzayda lazer demetleri görülebilir.
Uçaktan atlayanların yere gelmeden önce muhabbet etmek için epey zamanları vardır.
Bu adam bir James Bond ise kıçını iterek havada oriyentasyonunu düzeltebilir, hatta
kendinden önce atlamış olan Çene’ye yetişerek onun paraşütünü çıkarıp kendisine
takabilir, sonra da paraşütü açarak Çene’den geride kalabilir. Bu arada Çene de
tesadüfen tam altında bulunan bir sirkin çadırına düşer ve yine de kurtulur.
Tap tap sesleri veya flaş yapan ışıklar mors kodundaysa, etrafta mutlaka onu
anlayan ve çözen biri vardır.
Kodlanmış mesajlar daima kelime halinde aktarılır. Kelime ne kadar uzun olursa
olsun, bip sayısı değişmez.
Mesaj, kodu anlayan kişinin çağrılmasından çok önce başlamış bile olsa kayıp bilgi
yoktur.
Filmdeki lise öğrencilerinin dolapları daima göz hizasında ve tercih edilebilecek
olanlardır.
Boş uzayda uzay gemileri ses çıkarır.
Uzay gemilerinde yapay yerçekimi makineleri daima çalışır.
Geminin her karesini görüntüleyen minik kameralar vardır. Ancak konu gemideki bir
yaratıksa, kameralar onu görmez.
Kameraların çektiği görüntüler geminin her yerinden izlenebilir.
Her şey bozulsa bile bilgisayar hala kullanılabilir.
Kumanda masasında yüzlerce düğme vardır ama hiçbirinin üzerinde etiket bulunmaz.
Uzay gemilerinin süspansiyonu çok iyidir. Gemi ışık hızına çıkarken bile mürettebat
bir şey hissetmez. Ancak bir çarpma anında nedense süspansiyonlar çalışmaz ve herkes
bir yerlere fırlar.
Bir uzay gemisinden diğerine ateş açılabilmesi için iki geminin birbirini görmesi
gerekir. Bu günlerde bile görsel temas olmadan atış yapabilen silahlar olduğuna göre,
geleceğin insanları bu bilgiyi yitirmiş olmalılar.
Gençlerin odalarında akla gelen gelmeyen bir sürü ıvır zıvır bulunur.
Kötü adamlar genellikle bir yabancıdır, fakat İngilizce'yi de çok iyi konuşurlar.
Kötü adam ne kadar öldürülürse öldürülsün, yine de silahına uzanıp ateş edecek bir
kaç saniye bulur. Bu kahramanın son bir şov yapması için veya seyircinin ölmesini
beklediği halde henüz ölmemiş birisinin ölmesi içindir.
Kötü adam kahramanı yakalarsa, planının bütün detaylarını ona anlatır.
Filmlere bakarak ABD’nin o günlerde kimlerle iyi ilişkiler içinde olmadığını
anlıyabilirsiniz: 40'lar ve 50'lerde Almanlarla, 60'lar ve 70'lerde Asyalılarla,
70'ler ve 80'lerde Sovyetlerle ve 90 larda Orta Doğulularla.
|